6 Ağustos 2015 Perşembe

Yaşadığın Günü Kavra

 


     "Yaşadığın günü kavra" yani "Carpe Diem" kelimelerini duyduğumda aklıma ilk gelen 1989 yapımı olan "Ölü Ozanlar Derneği" filmi olur.
 
     Eğer yaşamak istediğin oysa ya da buysa mutlaka onun peşinde koşmalı, hayallerini ertelemeden, yaşadığın günün tadını çıkartarak ve en önemlisi şükrederek anı yaşamalısın.
 
      Robin Williams, John Keating adıyla disiplinli olan Welton Akademisinde yine aynı okuldan mezun olmuş olan bir edebiyat öğretmenini canlandırmış, baskı ve disiplin altında eğitim alan öğrencilere edebiyata farklı bir açıdan bakmalarını sağlamaya çalışmıştır. Önemli olan hayatı anlamaya çalışmaktır, özgür düşünebilmektir. Tabiki bu eğitim tarzı, tamamen ters bir eğitim sistemi üzerine kurulu olan akademide hiç hoş karşılanmayacaktır.
 
     Unutulmaz repliklerine bir göz atalım mı:)
 
***Yaşadığın günü kavra! Henüz vakit varken tomurcukları topla. Zaman hâlâ uçup gidiyor.
***Ve bugün gülümseyen bu çiçek, yarın ölüyor olabilir."
***Sana gülmüyoruz, sana doğru gülüyoruz.
***Kim ne derse desin, sözcükler ve düşünceler dünyayı değiştirebilir.
***Aptalca hayaller peşinde koşmayan bir kalp gösterin, ben de size mutlu bir insan göstereyim.
***Dikkat edilmesi gereken ve cesaretli olunması gereken zaman vardır ve mantıklı bir kişi hangisi olduğunu bilir.
***Eğer biz gölgeler haddimizi aşmışsak, her şeyin tatlıya bağlandığını düşünün. Aslında bu görüntüler oluşurken siz kazara burada bulundunuz.
***Millet, kendi sesinizi bulmak için çabalamalısınız. Çünkü ne kadar uzun beklerseniz, bulmanız o kadar zor olur.
***Ormanda yol ikiye ayrıldı ve ben hep daha az kullanılanı seçtim. Bu hayatımdaki tüm farkı yarattı.
***Carpe Diem'i dinleyin. O size yol gösterecektir.
***Eğer insan, güvenle hayallerinin peşinden giderse hiç beklemediği başarıyla karşılaşır.
***Ormana gittim çünkü bilinçli yaşamak istiyordum. Hayatı tatmak ve yaşamın iliğini özümsemek istiyordum. Yaşam dolu olmayan her şeyi bozguna uğratmak ve ölüm geldiğinde aslında hiç yaşamamış olduğumu fark etmemek için.
***Hayatın iliğini emmek, kemiği boğazına kaçırmak değildir.
***Hepimizin kabullenmeye ihtiyacı var ama inançlarınızın size özgü olduğuna güvenin.
***Bu bir savaş, muharebe; kalpleriniz ve ruhunuz yara alabilir.
***Ağlamak değil gülmek için sebepler arayın.
***İçimdeki barbarca çığlığı dünyanın çatısından haykırıyorum.
 
     Bu filmi izlemeyenleriniz varsa mutlaka izlemesini tavsiye ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder