30 Eylül 2015 Çarşamba

Kışlık Yiyecek Hazırlıkları Tamamlandı (2)

Bir önceki yazımda kışlık yiyecek hazırlıklarıma başladığımı ve kırmızı biberleri nasıl hazırlayarak derin dondurucuya attığımı anlatmıştım. Bu yazımda da (daha önceki yazılarımdan birinde paylaştığım) kemik suyunu, taze fasulyeyi ve vişneleri derin dondurucuda nasıl muhafaza ettiğimi anlatacağım.
 
Bittikçe devamlı olarak yaptığım ilikli kemikleri güvendiğim bir marketten ayırttım ve evde kaynattıktan sonra soğuttum, buzluk poşetlerinin ağız kısmına huni takarak içine kemik sularını doldurdum, ağızlarını bağladım, üst üste dizerek buzluğa koydum. Bunları çorbalara, pilavlara, yemeklere kırarak atıyorum, kesinlikle hazır et veya tavuk bulyon kullanmıyorum.
Taze fasulyeleri yıkadıktan sonra doğradım, domatesleri kaynar suda beklettikten sonra kabuklarını soydum doğradım ve fasulyelerle birlikte aynı derin bir tencerede az miktar tuz ve yağını ekleyerek kavurdum. Soğuduktan sonra yine buzluk poşetlerine koyarak derin dondurucuya yerleştirdim.
Oturduğumuz sitenin girişindeki vişne ağacından toplanan vişneleri de yıkayarak buzluk poşetlerine koyduktan sonra derin dondurucuya yerleştirdim. Bu vişneleri komposto yapımında ya da keklerin üzerine doğramak için kullanıyorum.
Umarım yazım faydalı olmuştur.
Sevgilerimle...

Kışlık Yiyecek Hazırlıkları Tamamlandı (1)

Merhaba,
Ev hanımlarının eylül ayında yapmış olduğu faaliyetlerden birisi de kış için derin dondurucuya atılacak yiyeceklerin hazırlanmasıdır. Buzdolabımın derin dondurucusu haricinde bir dondurucum olmadığından ben de sığdığı kadarıyla kendimce birşeyler hazırladım ve sizlerle paylaşmak istedim.
C vitamini deposu olan, sindirim sistemini düzenlediği için mide açısından oldukça yararlı olan, stresi ve kolestrolü azaltan, iştah açan, metabolizmayı hızlandıran, kan dolaşımını düzenleyan, karaciğer ve akciğer dostu olan, damar tıkanıklarının oluşmasını engelleyen ve yazamadığım başkaca faydaları olan kırmızı biber ile göreve başladım.  

 
Öncelikle kırmızı biberleri yıkadım, süzdüm ve kuruttum. Sonrasında yağlık kağıt serili olan fırın tepsisine dizdim. Fırında közlendikten sonra soğuması için 5-10 dk kadar beklettim ve kabuklarını soydum. Salata tahtasında resimde göründüğü gibi doğradım. Doğranmış kırmızı biberleri derin bir kaba koyduktan sonra üzerine zeytinyağı, bolca doğranmış sarımsak ve tuz ekledikten sonra harmanlıyoruz. Soğuduktan sonra da buzdolabı poşetlerine koyup derin dondurucuya atıyoruz.
Sevgilerimle...

29 Eylül 2015 Salı

Öksüzler Treni

Bazen içinizdeki çocuk geçmişinizde hapsolur ve siz o çocuğu kurtarmak için tüm umutlara sımsıkı sarılırsınız…
1854-1929 yılları arasında Amerika'da öksüz kalan veya terk edilen çocukların yeni bir aile edinebilmeleri için ülkenin çeşitlitren istasyonlarında durarak kendilerini beğenecek aileleri bulmalarını konu edinen gerçekçi ve sürükleyici bir hikaye. Kulağa hoş bir hizmetmiş gibi gelen bu seyahatler aslında içinizi acıtacak olaylarla dolu. Ailesini kaybeden ve umutsuz bir dünyada yapayalnız kalan bu çocukların tek umudu öksüzler treni. Kim bilir hangi istasyonda hangi aile onları ne amaçla sahiplenecek. Evlatlık alacak ailelerin amacı çocuk sahibi edinmek gibi görünse de asıl amaçları kendilerine hizmet edecek birini bulmak. Bu küçük öksüzlerden kimi hizmetçi, kimi çocuk bakıcısı kimi çiftlik çalışanıolacak.
Hikayemizin kahramanı Vivian Daly 1929 yılında ailesi ile birlikte yokluk nedeniyle İrlanda'dan Amerikaya göz etmiş, ancak bir yangın sonrası ailesini kaybetmiş ve kendisi gibi sahipsiz kalan çocuklarla birlikte yeni bir aile edinebilmesi için öksüzler trenine bindirilmiştir. Kendisini evlatlık edinen koruyucu aile ve sonrasında yaşadığı kötü olaylar küçük bir kız çocuğuna göre çok ağır olmasına rağmen üstensinden gelmiş ve şu anki ismini veren ailede mutluluğu yakalamıştır. Bu olayların arasında çok güzel bir tesadüf vardır ki hayatının dönüm noktalarından birisi olmuştur. Öksüzler treninde başlayan ve yıllar sonra hayatına yön veren bu tesadüfü kitabı okuduğunuzda öğrenmiş olacaksınız.
Hikayemizin diğer bir kahramanı olan ve Vivian gibi koruyucu aile tarafından sahiplenen ancak asi bir genç olması nedeniyle sürekli sorunlar çıkartan 17 yaşındaki Molly Ayer, artık 90 lı yaşlarınısürmekte olan Vivian ile tanışmış ve kamu hizmeti gereği Vivianın anıları ile dolu olan çatı katını temizleme hizmetini yapmış ve asi olan yaşam tarzı farklı bir yöne doğru sürüklenmiştir.

Bence okumaya değer bir kitap, ben beğendim. İnternette bulmuş olduğum ilgili resimleri de kitabı okurken hafızanızda canlanmasına küçük bir katkı olması için ekledim.
Sevgilerimle...

 

10 Eylül 2015 Perşembe

Vintaj Modası ( Vintage&Retro)


Bizim kültürümüze fazla yakın olmayan ancak internet sayesinde eski özlemimizi hareketlendiren, önce eşyalarda sonra otomobillerde ve ardından moda dünyasında kullanılan vintaj (vintage) teriminden bahsetmek istiyorum. Vintaj aslında bir moda terimi. Anlamı itibariyle önceki dönemlere ait tek ve özel parça ya da koleksiyonlara vintage denilmekteymiş. Elbetteki bahsedilen ürünlerin vintaj olabilmesi için belli bir geçmişinin belki yaşanmışlığının ya da bir döneme ait olması gerekmekte .

Günümüzde en çok moda ve ev tekstil yada dekorasyon ürünlerinde vintaj tarzı kullanılmaktadır. Birçok ünlü marka ürünlerini tasarlarken vintaj tarzından yararlanıyor. Örneğin vintaj tarzı kıyafetler; yüksel bel pantolon, etek, mayo...ev dekorasyon ürünleri; mobilyalar, yatak örtüleri, yastıklar, halılar, perdeler, mutfak eşyaları.

Eskiye özlem duyan yada tarz olarak kendine yakın hisseden herkesin vintaj ürünlerini beğendiğini düşünüyorum.

Vintaj antika kadar eski yıllara uzanmıyor ancak zamanın modası günümüzün eski modasıdır.

Bir de retro terimi var, bu ise vintaj tarzı yeni ürünlerdir, aslında eski olmadıkları için vintaj değildir. Yani vintaj gerçekten eski ürünler için kullanılır, retro ise eski gibi görünen yeni ürünler için kullanılır.

Şimdi internetten seçtiğim vintaj tarzı ürünlerden bazılarını paylaşmak istiyorum. Sevgilerimle...
 
vintaj, vintage, retro
 

4 Eylül 2015 Cuma

Flormar BB Sprey Köpük Baz ve Köpük Fondöten

Makyaj ürünlerine oldukça ilgili olan bir arkadaşımın tavsiyesi ile edindiğim iki adet üründen size bahsetmek istiyorum. Makyaj ürünlerini kullanırken baz yada fondöten kullanmama rağmen bu iki ürünü arkadaşımda gördükten sonra bana da alması için ricada bulundum.
Nemlendirici sürülmüş olan cildimin üzerine sadece köpük bazı sürdükten sonra allığımı kullandım, yüzümde netlik ve canlılık oluştu. Ama hiçbir şekilde sürmüş olduğum ürünün yüzümde bir ağırlığı olmadı. Söylemiş olduğum gibi daha önce hiç makyaj bazı kullanmamıştım ve bu ürün beni hiç rahatsız etmedi. İçeriğindeki bileşenler sayesinde cildi nemli tutma, makyajı sabitleme ve güneşin zararlı ışınlarına karşı koruma özelliği olduğunu söyleyebilirim.
Flormar BB Sprey Köpük Baz ve Köpük Fondöten
 
BB Sprey Köpük Fondöteni almaya niyetim yoktu, çünkü hiç fondöten kullanmıyorum. Ancak arkadaşım kendisinde olan üründen eline sıkıp uygulama sonucunu gösterdiğinde bildiğimiz ürünlere benzemediğini doğal bir ten makyajı görüntüsü verdiğini, yine nemlendirme ve canlandırma özelliği içerdiğini fark ettiğimden o üründen de getirmesini rica ettim. Ben 002 numara ivory olanı aldım. Koyu olmayan bir rengi var.  Bu tarz ürünler arayanlar ve merak edenlere tavsiye edebilirim.
Not: İki ürünü kullanırken süngeri ıslatmak suretiyle kullandığınızda porselen makyaj özelliği yarattığını da ayrıca eklemek istiyorum.
Sevgilerimle...