8 Ocak 2015 Perşembe

Bir Lider Olarak "Steve Jobs"







            Steve Jobs küçük yaşta terk edilmiş olması ve evlatlık verilerek bunun bilincinde büyümüştür. Bu terk edilmişlik duygusunu kendisini sahiplenen ebeveynlere yansıtmasa da zaman zaman çok yakın arkadaşlarına bu durumun kendisinde yarattığı acıdan bahsetmiştir. Ve yaşantısı boyunca sergilediği davranışlar kendisinin bu durumundan ötürü daha bir bağımsız davranmaya çalıştığını, farklıritimlerde hareket ettiğini ve bence bir liderde olabilecek bir özellik olarak düşünürsek, mutlaka doğduğu dünyadan farklı bir dünyada yaşadığını bildiğini göstermektedir. Çünkü kendisi bu durumunu şöyle belirtiyor. “Evlatlık olduğumu bilmek kendimi daha özgür hissetmemi sağlamış olabilir, ama kendi­mi asla terk edilmiş hissetmedim. Ebeveynim kendimi özel hissetmemi sağladılar hep.”
            Steve Jobs otoriter bir lider yaklaşımı sergileyerek yaptığı herşeyde mutlak kontrol sahibi olma arzusu duymaktadır ve bu kişiliğinden ve doğduktan sonra terk edilmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
            Öğretmeni Jobs' a “Evrende anlamadığın nedir?” diye sorduğunda, Jobs “Babamın neden durup dururken parasız kaldığınıanlamıyorum,” diye yanıt vermiştir. Bu cevabı ile Jobs kendine has duygusal zekası olan bir lider olduğunu göstermektedir.
            Babası tarafından küçük yaşlarda NASA Ames Araştırma Merkezi’ne götürüldüğünde “Bir bilgisayar terminalini hayatımda ilk kez babam beni Ames merkezine götürünce gördüm, sırılsıklam aşık oldum." demiş ve bir liderde olması gereken teknik ve kavramsal becerilere yaşına göre ne kadar haiz olduğu, ilgi duyduğu anlaşılmıştır. Yine benzer bir durumu şöyle örneklendirmek gerekirse, oturdukları muhitin çevresinde silikon vadisinin olması ve çevrede oturanların müteahhit, mühendis gibi üst düzey çalışanlar olması ilgisini çekmiş "Yeni teknolojiler üreten bir sürü askeri şirket vardı, orası gizemliydi ve yüksek teknoloji üretiyordu, dolayısıyla orada yaşamak çok heyecan vericiydi.” diyerek yine teknik ve kavramsal becerilerinin üst düzey olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca Santa Clara Vadisi’nin ticari omurgası olan ve ABD’deki yıllık girişimci sermaye yatırımlarının üçte birini gerçekleştiren şirketleri ve geliştirme gruplarını birbirine bağlayan işlek bir cadde olan El Camino Real için "Büyürken oranın tarihinden ilham aldım, onun parçası olmak istedim.” demiştir.
            HP mühendisi olan komşusunun ona gösterdiği bir karbon mikrofonla ilgili bir teknik bilgiyi babasının yanlış bilmesi neticesinde ısrarla ona yanlış bildiğini anlatıp babası itiraz etse bile ona bunu göstererek ikna etmiştir. Babasının herşeyi bilmediğini ilk defa fark etmiş. karbon mikrofon olayı kendisinin ebeveyninden daha akıllı ve zeki olduğunu fark etmesine yol açacak acılı bir süreci başlatmıştır. Ayrıca ebeveyninden daha zeki olduğunu anlayınca,

bunu düşündüğü için çok utanmıştır. Ama bu duruma evlatlık olması da eklenince, kendisini ailesinden ve dünyadan biraz ayrı, uzak ve kopuk hissetmesine yol açmıştır. Yani Jobs sadece bir zamanlar terk edildiğini bilerek değil, aynı zamanda özel olduğunu hissederek büyümüştür. Bu durum onun kendisine has olan liderlik özelliklerinin baskın olduğu kişiliğinin oluşmasında daha etkili olmuştur.
            İlkokul hayatı için “Daha önce karşılaşmadığım tarzda bir otoriteyle karşılaştım ve hoşuma gitmedi. Ve beni az kalsın yeneceklerdi. Tüm merakımı öldürmelerine ramak kalmıştı.” diyerek kendisine hiçbir otoritenin hükmedemeyeceğini, birisinin kendisine liderlik yapacaksa bunun ancak kendisi olabileceği gibi bir tutum sergilemiştir. Büyük adam teorisine uygun olan bir özellikler yaklaşımı sergilemiş ve doğuştan sahip olduğu liderlik özelliğini göstermiştir. Yine okul yıllarında okulun kendisinin ilgisini çekememesi nedeniyle derslerle ilgilenmek yerine sıkça eşşek şakasıyapmıştır Bir kaç arkadaşıyla can sıkıntısından eşek şakaları yapıyor. Ama babası okulun onun ilgisini çekemediği için böyleşeyler yaptığını düşünmüş ve bunu okula iletmiş. Sınıf atlatılması ve okul değiştirmesi neticesinde yeni okulundan ayrılmak istemiştir. Ailesi bu duruma direndiğinde "Mevcut okuluna geri dönmek zorunda kalırsam okulu bırakacağımı söyledim. Bunun üzerine en iyi okulları araştırdılar ve varlarını yoklarını denkleştirip daha güzel bir semtte 21.000 dolarlık bir ev satın aldılar.” diyerek ailesini nasıl etkilediğini, istediklerini yapma konusunda nasıl yönlendirdiğini göstermiştir.
            Kendini arayış çabalarıiçerisindeyken ve bir Hindistan gezisinde bir buzağının doğuşunu görmüş ve o küçük hayvanın birkaç dakika uğraştıktan sonra yürümeye başlamasına çok şaşırarak. “Bunu sonradan öğrenmemişti, bu bilgi donanımına önceden yüklenmişti,” demiştir. Nasıl ki bir lider bazıözelliklere doğuştan sahip olabiliyorsa canlılar da yürümek yemek içmek gibi doğuştan gelen özelliklere sahiptir.
            Yine çocukluk yaşlarında şanslıolduğunu düşünmüştür çünkü babası ve çok yakın komşusu herhangi bir şeyi inşa edebileceğine inanmasını sağlamışlar bu da ilerde daha da ön plana çıkacak olan yetenek ve liderlik özelliklerine katkı sağlayan bir davranış olmuştur.
            Yine teknolojiye olan hayranlığını ve bakış açısını şu cümle ile göstermiştir. “Hayatımın ilk masaüstü bilgisayarını orada gördüm. Adı9100A’ydı, hesap makinesinden halliceydi aslında, ama aynı zamanda ilk masaüstü bilgisayardı. Devasaydı, belki 20 kilo vardı, ama çok güzeldi. Ona aşık oldum.”
            Lise yıllarında paraya ihtiyacıolması nedeniyle iş bulabilmek için HP'nin CEO'suna telefon etmiş, kendisinden bazı teknik parçalar istemiş, sohbet etmiş ve kendisine güvenen ve insan ilişkileri becerisi gösteren bu davranışı ile fabrikada kendisine iş bulmuştur.
            Küçükken otomobil parçaları alıp satan babasını iyi gözlemlemiş ve elektronik aletler alıp satmaya başladığı lise yıllarında babasının otomobil parçaları satın alırkenki taktiğini uygulamış ve başarılı olmuştur. Çünkü her parçanın fiyatını tezgâhtarlardan daha iyi bilmiş, babasınıtaklit etmiş, pazarlık ve kâr sevdasının da etkisiyle, elektronik parçalarıgiderek daha iyi tanımıştır, bir liderde olması gereken kavramsal becerileri gelişmiştir. Hatta bu sayede 15 yaşında ilk arabasını satın almıştır.
            Çalışanlarına bazen otoriter davranacak olan Jobs otoriteden nefret etmiştir ancak gergin, tuhaf enerjisini soyutlanmış bir asilikle birleştirmiş ve çevresindekilere bu şekilde davranmıştır. Mühendislik mesleğinin dünyada ulaşılabilecek en önemlişey olduğunu söylemiş, toplumu yeni bir seviyeye taşıdığını düşünmüştür. Mühendis olan yakın arkadaşı Wozniak “Babam bana hep ortada ol,” derdi. “Steve’in tersine yukarıda, mühim şahsiyetlerin arasında olmak istemiyordum. Babam mühendisti, ben de mühendis olmak istiyordum. Steve gibi iş hayatında lider olamayacak kadar çekingendim.” diyerek Steve Jobs'un liderlik özelliğini göstermiştir.
            Jobs bir sunum sırasında bir videoyu oynatmakta zorlanınca, yazılı konuşmasını boşvererek o cihazla ne kadar çok eğlendiklerini anlatmaya başlamıştır. Bu da onun ne kadar kıvrak zekalı ve ileri görüşlü bir lider olduğunu göstermiştir.
            Apple'ın kurucusu olan Jobs Mavu kutu olarak ürettikleri cihazı düşünmüş ve aklına Mavi Kutu’nun bir hobi olarak kalmasının gerekmediği mavi kutuları yapıp satabilecekleri, eğer satabilirlerse kapak, güç kaynağı ve tuş takımı gibi geri kalan parçaları da bulup satış fiyatı belirleyebileceğini öngörmüş ve ayrıca Apple'ı kurduklarında oynayacağı rolün öncüsü olduğunu söylemiştir. “Mavi Kutular olmasa Apple olmazdı,” diyerek elde ettiği başarı ile ilk başlardaki deneyimlerini ilişkilendiren sebep sonuç ilişkisi kurabilen bir lider olmuştur.
            Yediklerine dikkat etmeye başlayarak, et yemeyi bırakmış ve arkadaşlarınıuyarmaya, yedikleri bagellerin mukusa yol açacağından ve bunun tehlikelerinden bahsetmeye başlamıştır. Bu da onun çevresindekileri de etkileyemeye, düşüncelerini kendi düşüncesi yönünde değiştirmeye çalıştığı bir liderlik özelliğini göstermektedir.
            Jobs başka insanları bakışlarıyla ve susarak yönetme numarasında kendini geliştirmiştir iletişim kurarken konuştuğu insanın gözlerinin içine bakmaktadır. Karşısındakine soru sorduğunda kişinin gözlerini kaçırmadan yanıt vermesini de beklemektedir.
            Ayrıca kendisinden daha belirgin liderlik özelliğine sahip olan tanıştıkları kişilerin özelliklerini benimsemiştir. Örneğin, pazarlamacılık, kabuğundan çıkma, dışa açılma ve durumları kontrol etme konusunda ya da bir ortama girdiğinde dikkat çekme hususunda başkalarından öğrendikleri olmuştur.
            Yine lise yıllarında elma yetiştirmek, organik şarap için gittikleri bir çiftlikte meyvelikten sorumlu olmuş, orda bulunan ekibi yönetmiş ve meyveliğin budanması ve bakımından sorumlu olmuştur. Ancak bir dönem sonra ilgili çiftliğin sahibinin tarikat lideri gibi davranması kendisini rahatsız etmiş ve ayrılmıştır. Belki de kendisinden başka ekibe istemediği bir şekilde liderlik edilmesi hoşuna gitmemiştir.     
            Üniversitede yine kendi seçimini kendi yanmış ve zorunlu dersler yerine istediği derslere girmiştir. Çünkü bu durumda hem yaratıcılığını kullanacak hem de kızlarla tanışacaktır. Mühendis olan yakın arkadaşı Wozniak bu durum karşısında şöyle demiştir. “Ben senin yerinde olsam o zorunlu derslere girerdim, aramızdaki kişilik farkı bu,” Arkadaşı her zaman Jobs un lider duruşunu benimsemiş, farkında olmuş bu durumu da ara sıra bu tarz söylemleri ile dile getirmiştir. Ancak girmiş olduğu Kaligrafi dersi için şöyle demiştir: "Kullanıcı dostu grafik arayüzlerde öncü olacaktı. Kaligrafi dersi bu açıdan önemliydi, üniversitede o derse girmesem, Mac’in çeşit çeşit fontları ve orantılı font aralıkları olmazdı. Ve Windows Mac’i kopyaladığından, bunlar muhtemelen hiçbir kişisel bilgisayarda olmazdı.”Bu düşüncesi ortaya çıkardığıteknoloji cihazlarına önceki edinimlerinin nasıl etkili olduğunu göstermiştir.
            Kendine güvenen bir lider davranışörneği sergileyen Jobs bilgisayar oyunu üreticisi Atari’nin lobisine girerekpersonel işe alınana kadar oradan ayrılmayacağını söylemiş,zeki, hevesli ve teknolojiye duyduğu heyecanı göstermiş ve işe alınmıştır.
            Çalışma hayatında karşılaştığı insanlarıaşağılamış, orada parlamasının nedeni olarak da diğer insanların çok kötü olmasıydı diye söylemiştir. Jobs bir liderde olması gereken duygusal zekaların bir çoğunu yaşamış ve sergilemiştir. Çoğunlukla öfke, üzüntü, iğrenme duygularıön plana çıkmıştır.
            Hindistan ziyaretinin ardından oradaki insanların zihinlerini kullanmadıklarını, sezgilerini kullandıklarını ve sezgilerinin dünyadaki diğer insanlarınkinden çok daha güçlü olduğunu görmüştür. Ve sezginin çok güçlü bir şeyolduğunu hatta zihinden daha güçlü olduğunu söyleyerek işine de katkısının büyük olduğunu belirtmiştir. Bir liderin iyi bir lider, etkin bir yönetici olması için sadece zekası ile hareket etmemesi sezgileri ile de verdiği kararlara olumlu bir şekilde yön vermesi gerekmektedir. Jobs bunun farkında olan bir liderdi.
            Kendisine duyduğu aşırı özgüven hissini başkalarına da aşılayabileceğini ve onlara mümkün olduğunu düşünmedikleri şeyler yaptırabileceğine inanmıştır. Çünkü birşeyin olmasıgerektiğine karar vermişse onun olmasını sağlamıştır.
            Yakın arkadaşı Wozniak'ı birkaç ay içinde yapılabilecek bir işi dört gecede yapabileceğine inandırıp bitirmiştir. Bu da onun bir başka etkin lider özelliklerinden birisidir. Olamayacak olan bir işi bile karşı taraftakini ikna ederek yapabilmeyi başaran bir insan olmuştur. Bunu arkadaşı Wozniak şöyle dile getirmiştir.“Yani bir satış temsilcisiyle nasıl konuşulacağını biliyordu. Ben hayatta yapamazdım. Fazla çekingenim.” Jobs Wozniak'a “Hayatının geri kalanını şekerli su satarak mı geçirmek istiyorsun,yoksa dünyayı değiştirme fırsatına sahip olmak mı?” diyerek onu bir lider olarak yönlendirmiş, farklı düşünmesini sağlamıştır.
            Birkaç tane bilgisayar yapıp satarak para kazanma fikrinin yanında Wozniak'a para kazanmalarının kesin olduğunu söylememiş, eğlenceli bir macera yaşayacaklarını söyleyerek “Paramızı kaybetsek bile şirketimiz olacak,” demiş ama bana göre aslında başarıkazanacağından emin olarak bunları söylemiştir.
            Şirketin isminin Apple(elma) olmasının nedeni rahatsız edici olmayan, eğlenceli, canlı bir isim olarak aklına gelmesidir ayrıca bilgisayar sözcüğünü yumuşatması ve telefon rehberinde Atari’den önde geleceğini düşünmüş olması da yine Jobs'un ileri görüşlü bir lider olmasından kaynaklanmaktadır.
         Jobs girişkenliği sayesinde işleri halledebiliyordu, bazen insanları manipüle ederek. Karizmatik, hatta hipnotize edici olabiliyordu; ama soğuk ve zalim de olabiliyordu.
         Jobs kariyerinin geri kalanı boyunca pazarlamayla, imajla ve hatta ambalajlamanın ayrıntılarıyla bazen saplantılıbir şekilde ilgilenmiştir çünkü ürün kutusu açıldığında dokunsal deneyimin ürün algını etkilemesini istemiştir. Ürüne ve ürün kusursuzluğuna saplantılı derecede tutkulu olmuştur. Jobs ileri görüşlü oluşunu, içinde bulunan duruma uygun bir yaklaşım sergileyerek “Bilgisayar dünyasının geleceğini görebiliyordum.” demiştir.
            Jobs birçok lider gibi kontrol sahibi olmayı sevmiş ama kendisine yapılacak olan her türlü otoriteden nefret etmiştir. Dolayısı ile başına yönetici olarak getirilen adamla sorun yaşaması kaçınılmaz olmuş bu nedenle kurucusu olduğu ve yıllar sonra yine başına geçeceği APPLE'dan çıkartılmıştır.
            Jobsfare (mouse) yapamayacağını söyleyen Mühendisini işten çıkartmış ve yerine gelen mühendisin ilk sözü "o fareyi yapabilirim " olmuştur. Bu hareketi ile duygusal zekasının üstünlüğünü ortaya koymuştur.
            Duygularında oldukça odaklı olmuştur, insanların içini okumada, psikolojik güçlerini ve zayıflıklarını ve güvensizliklerini saptamadaşaşılacak kadar başarılı olmuştur, bundan habersiz bir kurbanını duygu yüklü bir aparkatla darmadağın edebilmiştir, bir insanın gerçekten bir şeyler mi bildiğini, yoksa numara mıyaptığını sezebilmiştir. Çalışanları hem korkudan hem memnun etme arzusundan, hem de kendilerinden bunun beklendiğini bildiklerinden daha iyi çalışmışlardır. Hatta Mac ekibi bu özelliğini iyi bildiğinden 1981’den başlayarak her yıl, Jobs’a en iyi karşı gelen kişiye ödül vermişlerdir. Lider olarak çalışanlarını farklı ama sonuç olarak olumlu bir yönde etkilediği açıkça görülmektedir. Hatta çalışanları onun için şöyle demiştir. "Jobs kendini bir sanatçı olarak görüyordu ve biz tasarım ekibindekilerin de kendimizi öyle görmemizi istiyordu".
            Personel seçiminde de iyi bir lider olan Jobs çok titiz davranmıştır. Hedefi yaratıcı, zeki ve muzip, biraz da asi insanları işe almak olmuştur. Adayın beklenmedik durumlarda neler düşünebildiğini, esprili bir karşılık verip veremeyeceğini anlamak için bu davranışı sergilemiştir. Ekibine asilik ruhu aşılamayı ve işleriyle gurur duyan ama başkalarının fikirlerini çalmaya hazır afili kabadayılar gibi davranmalarını istemiştir. Hatta bu düşüncesini şu sözüyle vurgulamıştır. “Picasso’nun bir sözü vardır: ‘İyi sanatçılar kopyalar,büyük sanatçılar aşırır.’ Biz de parlak fikirleri aşırmaktan utanmadık hiç.”
            İyi bir lider etrafındaki insanları yönlendirir, ya da hayata bakışaçılarını değiştirir, yönlendirir. Jobs Pazar araştırması yapmayı isteyip istemediği sorulduğunda şu yanıtı vermiştir. “Hayır, çünkü müşterilerine istediklerini biz onlara gösterene kadar bilmezler.”
            Bence Steve Jobs’un en büyük özelliği her işe kişiliğini katması olmuştur. Tutkularını, yoğunluğunu ve aşırı duygusallığını ürünlerine aktarmıştır. Huysuzluğu ve sabırsızlığı mükemmelliyetçiliğinin parçasıolmuştur. . Çalışanlarına sert davranmasının nedeni sorulduğunda ‘Sonuçlara bir bak. Birlikte çalıştığım herkes akıllı. Hoşnut olmasalar iyi bir pozisyonda başka işe geçerler. Ama yapmıyorlar. Ortaya da harika işler çıkıyor’ diyecek kadar liderliğine, yöneticiliğine güvenmiştir.
            Başarılı bir lider olmasının nedenlerini özetlersek, yaptığı işe muhakkak odaklanmış ve neyi istediğini bilmiştir. Baştan sona sorumluluk almış, kontrolün kendisinde olmasınıistemiştir.Geride kaldığında yetişmeye çalışmak yerine sıçramıştır. Kar elde etmek yerine öncelikle iyi bir ürün üretmeyi hedeflemiştir. Pazar araştırmalarıyerine müşterinin ne istediğine dikkat etmiş, işlerinin henüz sayfada yazılıolmayanları okumaktır demiştir. Büyük küçük her ayrıntı ile ilgilenmiştir. Sosyal bilimleri sevmiş ancak elektronik tutkusu ile birleştirmiştir. İkisinin kesiştiği noktada durmuştur.
“Çok şanslı bir kariyerim, çok şanslı bir hayatım oldu, yapabileceğim her şeyi yaptım.”
 
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder