2 Aralık 2014 Salı

Funna Baby Bebek Odası Halıları

Herkese merhaba,
Evvelce size Funnababy ürünlerinden kısaca bahsetmiştim. Şimdi de bebek odaları için halı tanıtımı yapmak ve bu güzel halılardan sizleri de haberdar etmek istiyorum. Butterfly, Daisy, Leo Teo, Lily Milly, Luna Chic, Luna Elegant, Marine ve Train bebek odası tekstil modellerinin harika halıları sizleri bekliyor.
Ürün Özellikleri
  • %100 Polyamide
  • Yıkanabilir
  • Kaymaz Jel Taban
  • Hav bırakmaz
  • Ölçü :100*150 cm
  • Kullanma Kılavuzu :
    Halınızı diğer çamaşırlardan ayrı olarak,elde veya çamaşır makinesinde DÜŞÜK DEVİRDE ve SOĞUK SU ile yıkayınız.Yıkarken kimyasal beyazlatıcılar,ağartıcı ve leke sökücü deterjan asla kullanmayınız.Sıkma yapmayınız.Halınızı uzun süre güneş ışığına maruz bırakmayınız.Çamaşır makinesi veya kurutma makinesinde kuruturken düşük sıcaklık derecesinde (50 Derece) kurutunuz.Ütülemeyiniz.Kuru temizleme yaptırmayınız.Yerden ısıtmalı mekanlarda da kullanıma uygundur.Yıkamada halı şampuanı kullanılmalı ve yıkamadan sonra iyice durulanmalıdır.(Elde yıkamada halınızı çitilemeyiniz.)Kurutmak için bir ısı kaynağına(soba,radyatör gibi)yakın tutmayınız.Kuru veya yaş olarak kesinlikle silkelemeyiniz.Halınızdan ilmek çekmeyiniz,çıkabilecek ilmekleri halı yüzeyinden kesiniz.
    Önemli not:Durulama suyuna bir miktar yumuşatıcı ilave edilmesi daha iyi sonuçlar alınmasını sağlayacaktır.
    FİYATI 149 TL









    24 Kasım 2014 Pazartesi

    Ebruli Günler Yılbaşı Hediyeleşme Etkinliği

    "Ebruli Günler" blogunun sahibi sevgili Ebrunun düzenlemiş olduğu yılbaşı hediyeleşme etkinliğine katılmak ya da detaylı bilgi almak için tıklayın...

    21 Kasım 2014 Cuma

    Funna Baby Bebek Tekstili

    Merhaba,
    Bugün sizlere Funna Baby bebek ev tekstili hakkında bilgi vermek istiyorum. Bebek ev tekstilinde oldukça geniş bir ürün yelpazesi olan Funna Baby, kaliteli hizmet anlayışı ile oldukça başarılı bir tekstil firması. 

    13 Kasım 2014 Perşembe

    Yeni Başlık Tasarımım

    Herkese merhaba,
    Uzun zamandır değiştirmeyi düşündüğüm ancak vakit ayıramadığımdan dolayı ancak bugüne kısmet olan yeni başlığımı sizlerle paylaşmak istiyorum. 
    Umarım beğenmişsinizdir:)

    10 Kasım 2014 Pazartesi

    Saygı ve Rahmetle Anıyoruz...


    Bugün 10 Kasım...
    Daha küçücükken öğrendik ona ve ülkemizin kurtuluşu yolunda gazi olanlara, şehit olanlara saygı duymayı, rahmetle anmayı. Okul bahçelerinde saygı duruşunda düşünmeyi öğrendik, vapur sireni, tren düdüğü, araba kornası sesleri yükseldiğinde gökyüzüne biz bir olduk, her kesimden her yaştan insandık onu anarken caddelerde. 
    Vefatının ardından 76 yıl geçen, hayatının son anına kadar ülkesine, milletine hizmet etmiş bir önder olan, fikirlerini daha iyi anlayabileceğimiz, ileri görüşlülüğünün, dahiliğinin, büyük bir devlet adamı oluşunun ve dünya önderlerine, milletlerine örnek duruşunun kaybolmaması dilediğimiz 
    Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
     seni saygı ve rahmetle anıyoruz. 

    Aquafresh - Küçük ağızların uzmanı

    Anne ya da baba olarak, çocuğunuzun hayat boyu daha sağlıklı ve daha temiz dişlere sahip olması için ihtiyacı olan doğru diş fırçalama ve yeme alışkanlıklarını en iyi siz kazandırabilirsiniz.
    Çocuğunuzun dişleri yüzde 50 daha incedir. Bu yüzden uzman korumamıza ihtiyaçları vardır. Çocuğunuzun yaşına uygun hazırlanmış Aquafresh Kids ile çocuklarınızın dişlerini rahatlıkla koruyabilirsiniz. 
    Daha fazla bilgi için lütfen Facebook sayfamızı ziyaret edin: https://www.facebook.com/aquafreshtr

    Bir boomads advertorial içeriğidir.

    6 Kasım 2014 Perşembe

    Akşam Çayı Sefası

    Merhaba değerli blog severler,
    Geçen gün eşimle birlikte akşam yemeğinden sonra çayın yanına birşeyler hazırlayarak ailemizinde katılımı ile yiyelim dedik. 
    Lor peyniri, nane ve isot ile içini hazırladığım poaçalarımız alttaki resimdeki gibi oldu. Acele ile hazırladığım için şekil olarak birbiri ile biraz uyumsuz oldular.

    23 Ekim 2014 Perşembe

    Balerin Topuzu ve Topuz Tokası Yapımı

    Topuz yapımı hakkında yapmış olduğum araştırma neticesinde önce topuz tokası ile karşılaştım. Daha sonra ise bu tokayı evde kendimiz de yaparak doğal bir balerin topuzu ile saçlarımıza güzel bir görünüm kazandırabileceğimizi öğrendim.
    Özellikle saçları uzun olan arkadaşlarımızın bu yazıyı keyifle okuyarak uygulayacağına eminim:)
    Öncelikle piyasada satılan topuz tokaları var, isterseniz topuz tokası ile ya da aşağıda resmini paylaştığım ve çorap ile yapılabilecek topuz tokası ile balerin topuzuna sahip olabileceğiz.

     İsterseniz uğraşmam diyerek bu üç renkten saçınıza uygun olan rengi alabiliyorsunuz.
    topuz tokası
    Ya da kendi tokanızı bir çorabınızı feda ederek kendiniz yapabilirsiniz :)

    13 Ekim 2014 Pazartesi

    Darıca Hayvanat Bahçesi

    Bayramın ikinci günü önceden planını yapmış olduğumuz Darıca Hayvanat Bahçesine gittik. Oğlum olmadan önce eşimle gitmiştik ama bu gidişimiz daha bir keyifli oldu. Zaten oraya gitmemizin nedeni oğlumun hayvanlara olan sevgisi oldu. Daha hayvanat bahçesine girer girmez heyecanlandı bebek arabasından indi babasının kucağında merakla kafesin içindeki hayvanları görmeye çalıştı. Seveceğinden hiç şüphemiz yoktu. Öyleki uyumamak için kendini çok zorladı. Bir ara yüzüne baktığımda gözlerini kapatmamak için uğraşıyordu ama sonunda gezimizin yarısında uyuyakaldı.

    Gördüğümüz bazı hayvanların resimlerini sizlerle paylaşmak istiyorum.

    Bu kelebeklerin gerçek olduğuna inanamadım.

    Muhabbet kuşları olur da ben onları sevmez miyim,



    Nazlı Çiçek Hobi Malzemeleri Çekilişi

    Nazlı Çiçek Hobi Malzemeleri Çekilişine Katılmak İçin Tıklayın
                                 

    2 Ekim 2014 Perşembe

    OMO Sizi En Çok Çocuğunuz Şaşırtır!

    Biz anneler, çocuklarımız ile ilgili endişelerimizden dolayı onların potansiyelini bazen göremeyebiliyoruz. Oysa hayata bir de onların gözünden bakmayı denesek.... Hayata çocuklarınızın gözlerinden bakıp, gülümsemeye ne dersiniz? Endişeleriniz onların yaşayarak öğrenmesinin önüne geçmesin…

    Bir boomads advertorial içeriğidir.

    1 Ekim 2014 Çarşamba

    Ebruli Günlere Gönderdiğim El Emeği Hediyelerim


    O bir anne blogunun yapmış olduğu el emeği ürünler hediye etkinliğinde Ebruli Günlerle eşleşmiş ve sevgili Ebrudan evvelce (tıklayın) paylaştığım yazımdaki hediyeleri almıştım.
    Şimdiiiiii gelelim benim hazırladığım hediyelere :)
    Aşağıdaki hediye kutusu pek bir sadeydi, arkadaşımın da önerisiyle  bilgisayar çıktısını boyadık kestik yapıştırdık ve böylece süslemiş olduk.
     
     Keçe telefon kılıfım ve inci küpelerim :)
     Yine başka bir keçe çalışmam, yaka kolye yaptım, umarım beğenmiştir.
    Kum boncuklardan kolye ve büyük kum boncuklardan bileklik, kum boncuk kolyem kendisinde olan bileklik ve saç bandına takım olmuş, çok sevindim.

     
    Ve son keçe çalışmam, küçük sevimli bir sepet, takılarını ya da misafirleri için hazırlayacağı mini kurabiyeleri ikram etmek için kullanabilir:)
     

    Mutlu Günlüğümden Kek Tarifi

    Merhabaaaaa:)
    Severek yaptığım, bazen içindeki olmasa olur malzemeleri eksilttiğim yada arttırdığım kek tarifimi paylaşmak istiyorum.
    Yoğun istek üzerine akşam yaparak sabah kahvaltısında yemeleri için iş yerindeki arkadaşlarıma getirdim, e tabiki de birazından ayırarak böcüğüm için poşetleyerek derin dondurucuya attım.
    Kekten kalan birkaç dilimin de sizler için resmini çektim :)
     
     
    MALZEMELERİMİZ
    3 bardak un
     1 paket kabartma tozu
     1 paket vanilya (isteğe bağlı ben kullanmadım)
     3 yumurta
    3 çay bardağı yoğurt
    1 çay bardağı sıvı yağ
    Tarçın, ceviz, üzüm, havuç, çikolata parçaları, kakao (bunlar isteğe bağlı)
    1 su bardağı toz şeker
     
    A F İ Y E T  O L S U N :)
     

    30 Eylül 2014 Salı

    Ebruli Günlerden Gelen El Emeği Hediyelerim

    Merhaba,
    O bir anne blogunun yapmış olduğu 4.Hobisever Etkinliği eşleşmeleri neticesinde ebruli günler (http://ebruli1907.blogspot.com.tr/) ile eşleşmiştim.
    Sevgili Ebrunun el emeği ile hazırladığı birbirinden güzel hediyelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
    Bana özel gönderdiği simli bozuk para cüzdanı, oğluşum için çorap ve kargoda kırılmış kalp üzerine dekupaj yapılı duvar süsümü resmini çekmeyi unuttuğum için paylaşamadım.
    Çikolata magnetlerim buzdolabının üstündeki yerini aldı, turuncu renkli mum ve mis kokulu baykuş mum ise sabun sepetimin üstünde banyomu süslüyor.
     
     
     Minik oğlum için hazırlamış olduğu ve üzerinde isminin yazdığı mis kokulu sabunlar, bir tane de beyazından var.
    Pembe renkli baykuş magnetimi düşer de kırılır diye kıyamadım ve süs olarak rafıma koydum.

     Alçıdan yapılmış olan çiçeğim ve çok sevdiğim cupcake tarzı duvar süsüm ile taş üzerine yapılmış dekupaj çalışması gerçekten çok güzel, çok zevkli. Birbirinden güzel hediyeler için Ebrucuğuma sevgilerimi iletiyorum.Yolunuz düşerse Kadıköy Bahariye Caddesi Sanatçılar Sokağındaki tezgahına uğramanızı tavsiye ederim.
     

    24 Eylül 2014 Çarşamba

    Blog Deposu Banner Reklamları



    Blog Deposu Banner Reklamları
    Merhaba arkadaşlar, siteler arası link trafiğini artırmak ve sayfalarınızı daha geniş kitlelere duyumak adına düzenlediğimiz bir çok etkinlik var. Bu etkinliklerin yanı sıra, Blog Deposu'nda kısa süreli reklamlar sayesinde sayfalarınız ziyaretçi kazanıyor.

    23 Eylül 2014 Salı

    Blog Keşif Etkinliği

    Merhaba,
    İlk blog keşif etkinliğim olduğu için heyecan ve merak içerisindeyim. Blogumun yeni olması nedeniyle bu etkinliği yapmaya karar verdim. Çünkü blog yazarlığı ile tanımadığım bloglara ulaşıyor, yeni yeni bilgiler ediniyor mutlu oluyorum.
    Siz de blog etkinliğime katılarak sitemi takibe alır, kendi blogunuz hakkında kısa bilgi yazarak adresini de paylaşırsanız yeni yeni bolglarla tanışmış oluruz.
    Sevgilerimle mutlu kalın :)








    19 Eylül 2014 Cuma

    Ziya Şark Sofrası Dudullu

    Merhaba,
    Yıllar sonra ilkokul arkadaşlarımızla internet üzerinden birbirimizi bularak ve ilkokul öğretmenimizi de davet ederek çok güzel bir buluşma gerçekleştirmiş, ikinci buluşmayı ise okulumuzda yapmıştık.
    Arkadaşlarımız sağolsun geçtiğimz hafta sonu yine güzel bir organizasyon yaparak daha önce gitmemiş olduğum bir yerde buluşmamızı sağladılar. Ben gittiğimiz yeri çok beğendiğim için sizlerle de paylaşmak istedim.
    Yerin adı Ziya Şark Sofrası.
     
    ziya şark sofrası
    Aracımızdaki navigasyon cihazına ilgili yerin adını yazıp yola çıktık. Cihazın yönlendirmesi neticesinde kendimizi Dudullu'da Osmangazi Korusunun içinde bulduk. Çam ağaçlarının arasından yokuş çıkarak küçük bir gölün üzerinde kurulmuş olan varış noktamıza ulaştık. Arabadan inmeden oğlum çocuk parkını görerek heyecanlandı ve kendi dilinde anlamadığımız ama sevincini açıkça anlayabildiğimiz birşeyler anlatmaya başladı. Öncelikle küçük bir park eğlencesinin ardından ördeklerin sesine yönelerek göle doğru yürümeye başladık.

    12 Eylül 2014 Cuma

    Kuru Pastel Çalışmaları

       Evvelce yapmış olduğum ilk ve amatör kuru pastel çalışmalarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu resimler, herhangi bir ders almadan sadece internet üzerinden boyanın nasıl kullanılacağına dair yapmış olduğum küçük araştırmalar neticesinde naçizane yaptığım resimler.  Aslında kendimi geliştirmek daha doğru çizimler ve boyamalar yapmak istiyorum ama her zamanki gibi en büyük sorunum vakitsizlik buna engel oluyor.
       Kuru pasteli ilk defa duyanlar olabilir, ben de ilk duyduğumda merakımdan aldım diyebilirim. Görüntüsü bildiğimiz pastel boyalar gibi ancak, elinize aldığınızda renkli bir tebeşiri almış gibi hissedeceksiniz, zira boyaması da tebeşirden pek farklı değil. Ama nasıl kullanıldığı iyi öğrenilirse çok güzel görseller hazırlatabilecek bir kapasitesi var.
       Boya parmaklarla yedirildiği için eliniz rengarenk oluyor, silmeniz gerekiyor, kullanımı biraz zahmetli ama dediğim gibi resme merakı ve yeteneği olanlar kuru pastel ile harikalar yaratabiliyor.
    kuru pastel


    Keçe Kapı Süsüm ve Minik Baykuş

    Uzun zamandır malzemesini edinmiş olduğum ama vakit darlığından el atamadığım keçelerle iki gündür pek bir ilgiliyim.
    Öncelikle kapımızın süsü olmadığından bir hevesle başlayarak iki gece az bir çalışma ile bitirdim ve hemen gecenin bir vakti de olsa kapıya astım.
    Bir sonraki gün de küçük bir oyuncak baykuş yapmaya karar verdim, malzemeleri elime almamla küçük baykuşun ortaya çıkması bir oldu, biraz aceleye geldi, biraz da acemiliğime ama bakalım beğenecek misiniz?
     



     

    11 Eylül 2014 Perşembe

    O Bir Anne Blogundan El Emeği Etkinliği

    4.Hobisever Blogger el emeği etkinliği başlıyor...
    http://mugeninlistesi.blogspot.com.tr/2014/09/4hobisever-blogger-el-emegi-etkinligi.html

    Yeni Doğan İhtiyaçları

    Yeni doğacak bebeğin  evinize getireceği mutluluk ve heyecanın yanı sıra özellikle de ilk bebeğiniz ise tecrübesizlik nedeniyle neler almanız gerektiği konusunda panik yaşayacak olmanız çok normal. Kendi deneyimlerim ve araştırmalarım neticesinde sizlere bu konuda yardımcı olmak için bu yazıyı paylaşmaya karar verdim.
    Kıyafet ile başlayacak olursak, küçük bebeğin ihtiyacı olacak kıyafetlerin haricinde çok fazla kıyafet çeşidi almanıza gerek yok, zaten hediye olarak bir sürü kıyafet alacaksınız.
    0 ay, 0-3 ay, 3-6 ay, 6-9 ay aralığında ihtiyaç duyulan çıtçıtlı ve mevsimine göre kısa kollu, kolsuz ya da uzun kollu badiler, çorap, tulum, bere, eldiven( yeni doğanın kendini çizmemesi için)gibi ihtiyaçlarınız olacak. Bu kıyafetlerin seçiminde kaliteli malzemeden olmasına dikkat edin, boyası akmayan, açık renk ve %100 pamuklu ürünleri tercih ederseniz, hem bebeğinizin sağlığı için hem de ürünün uzun ömürlü olması açısından uygun bir tercih yapmış olursunuz. Ben Funna Baby nin (ör:alttaki resim) ürünlerini kullandım, oldukça da memnun kaldım, gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim.
                                         
     
    Kış mevsiminde iseniz hediye gelecek olan el örgüsü yelekler de ihtiyacınızı görecektir.
    Bebeğinizin en az iki yaşına kadar anne sütü almasını umut ederek süt sağma pompasına da ihtiyacınız olacağını hatırlatmak isterim, özellikle de imkanınız varsa elektrikli olanlardan almanızda fayda var.


    9 Eylül 2014 Salı

    Sokak Modası

     
       İnternette rastladığım ve dikkatimi çeken bazı sokak modası adı altında paylaşılmış olan resimleri sizlerle paylaşmak istedim.
       Alttaki resimdeki kızın kıyafet kombinasyonu çok beğendim. Ben o eteği hiçbirşeyle uyduramayacağımı düşünüp almazdım, ama bakın ne kadar güzel olmuş.



    8 Eylül 2014 Pazartesi

    Yerli Malı Yurdun Malı

       Alışveriş yaptığımız ürünlerin kendi ülkemizin ürettiği yerli bir ürün olduğunu anlamak için ürün kodunun "869" ile başlaması yeterli olmuyor sanırım. Çünkü açıklamalarını okuduğunuz zaman ithal edilmiş olduğunu görebildiğiniz bir çok ürün var, ne yapmak gerekir derseniz, naçizane olarak yaptıklarım hakkında size bilgi vermek istiyorum. Öncelikle internette yerli malı olan ürün markalarına bakarak neleri almam neleri almamam gerektiği hakkında kısaca bilgi edindikten sonra ilk iş olarak oğlum doğduğundan beri kullandığım bebek bezini değiştirdim. Pişik gibi bir sorunla da karşılaşmadım. Keşke en başından beri hiç o ürünü almasaydım, 17 ay boyunca ne kadar çok bez aldım, düşündükçe kendimi çok suçlu hissediyorum. Alışveriş sepetlerinde gördüğüm yabancı marka bebek bezlerini çıkartıp değiştirmeyi ya da alanları uyarmayı istiyorum:)
       Zaten almamakta eşime ısrarcı davrandığım yabancı marka asitli yiyeceklerin alımını durdurdum.


    4 Eylül 2014 Perşembe

    KANCA EV ÇEKİLİŞİ

    Sevgili Beyaz Begonvilin blogunda rastladığım kendinin ruh doktoru blogunda yayınlanan kanca ev çekilişini sizlere tanıtmak istiyorum, katılanlara bol şans...
     
    ***KANCA EV ÇEKİLİŞİ

    1 Eylül 2014 Pazartesi

    Tatilden Birkaç Not...

    
       Fethiye tatiline ilk defa gidecekler için, edinmiş olduğum izlenimleri sizlerle paylaşmak istedim. Fethiye-Ölüdeniz'e daha önce de iki defa gitmiştim ancak Ölüdeniz haricinde ilk defa bu sene daha farklı koyları ziyaret etme imkanımız oldu. Araba ile gezerken birkaç tane de manzara resmi yakalamaya çalıştım. 
       Fethiye merkezde Çalış Plajı var ancak üçüncü kez gidiyor olmama rağmen denizinin dalgalı olması ve plajının da kalabalık olması nedeniyle gündüz oraya hiç gitmedik. Ancak akşamları mutlaka Çalış Plajının sahiline gitmelisiniz, çünkü sahil boyunca yemek yiyebilecğiniz ya da hediyelik eşya alabileceğiniz bir sürü mekan bulabilirsiniz ya da farklı milletlerden oluşan insan grupları arasında deniz kenarında eğlenceli bir akşam yürüyüşü yapabilirsiniz, hatta sahilde kumların üzerinde oturarak denizin huzur veren sesini dinleyebilir, aileniz yada arkadaşlarınızla sohbet edebilirsiniz, belki de gitar çalan bir gruba dahil olarak şarkılarına eşlik edebilirsiniz.
       Denizin en mavi en berrak hali ile buluşmak, balıklarla yüzmek, çamurlara bulanıp vücudunuza maske yapmak isterseniz sabah 10:00 gibi başlayan ve akşam 18:00 gibi sona eren tekne turlarına kesinlikle katılmalısınız.
       Fethiye'ye gidilir de Ölüdeniz'e gidilmez mi? Ölüdeniz'in Belcekız plajı bölümünü denizin daha durgun ve temiz olmasından dolayı tercih ediyorum, ancak bu sene kalabalıktan dolayı mı anlayamadım, önceki senelere nazaran su bana bulanık geldi.
       Sabahın erken saatlerinde yola çıkarak arabanız ile Fethiye'nin koylarına gidebilir daha temiz ve daha sakin yerlerde denize girebilirsiniz. Örneğin Kuleli Koyu, Katrancı koyu...
       Soğuk sularda yürümek, kanyonların arasında dolaşmak isterseniz de Saklıkente gidebilirsiniz.  
     
     
      
    Fethiye koyları

    Fethiye koyları

    Fethiye koyları

    29 Ağustos 2014 Cuma

    MORLU MUTFAK HEDİYE DAĞITMA ETKİNLİĞİ

    MORLU MUTFAKTAN GELEN HEDİYE KUTUM
       Morlu Mutfak blogunun yapmış olduğu hediye dağıtma etkinliğinde morlu mutfak ile eşleşmiştim, sevgili Derya'dan gelen sevimli ve değerli hediyelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
    morlu mutfak hediye kutusu1

    morlu mutfak hediye kutusu2

     

    ***MORLU MUTFAK HEDİYE DAĞITMA ETKİNLİĞİ
    Merhaba arkadaşlar, Ne zamandır kafamda böyle bir etkinlik  vardı,düzenlendi mi bilmiyorum...Eğer fazla katılım olursa çok güzel bir etkinlik olacağını düşünüyorum..Etkinliğimizde birbirimizle eşleşip hediyeler dağıtalım ...

    27 Ağustos 2014 Çarşamba

    Kışa Hazırlık Başlıyor

       Her ne kadar buz dolabının kendi derin dondurucusunun haricinde bir derin dondurucum olmasa da, kendi çapımda yettiği kadar kış için hazırlığımı yapmaya çalışıyorum.
       Vişne almayı bu yaz ihmal ettiğimden aklıma bizim sitenin dışındaki vişne ağacı geldi ve sahibinden rica ile biraz vişne aldım, yıkayarak orta boy bir saklama kabına koyarak derin dondurucuya attım, ben genelde vişneleri kabın içinden istediğim kadar alarak ve daha buzlu iken doğrayarak keklerde kullanıyorum, tercihe göre komposto yapımında da kullanılabilir.
       Patlıcanları yıkayıp kuruladıktan sonra üzerine yağlı kağıt serilmiş olan fırın tepsisine diziyor ve fırında közlüyorum, fırından çıkarttıktan sonra kabuklarını soyuyorum, bıçakla doğruyorum, soğuduktan sonra istediğim kadar bölerek poşetliyor ve dondurucuya atıyorum.
       Aynı yöntemi yeşil ve kırmızı biberler için de uyguluyorum.
       Gelelim pazar alışverişinin vazgeçilmezi olan taze fasulye ve yumurta domateslere:)
       Fasulyeleri yıkayıp doğruyorum, domatesleri kabuklarını soyduktan sonra (kolay soyulması için kaynar suda bekletebilirsiniz) doğruyorum, ikisini göz kararı birleştirdikten sonra büyük bir tencerede biraz tuz ekleyerek ve ara ara karıştırarak rengi dönene ve yumuşak hale gelene kadar pişiriyorum, soğutup istediğim miktarda  poşetlere koyduktan sonra poşetlerimin top top olup çok yer kaplamaması için üzerine bastırarak düzeltiyorum, üst üste dizerek dondurucuya atıyorum. (Aşağıdaki resimde görüldüğü gibi dondurucuya yerleştirdim.)
       Menemenlik ya da yemeklerde kullanmak üzere domates yapımına gelirsek, domatesleri kabuklarını soyduktan sonra yeşil biberlerle birlikte küçük küçük doğruyoruz ya da robottan geçiriyoruz, domates ve biberleri derin ve büyük bir tencerede kaynatıyoruz, menemen kıvamına geldikten sonra, sıcak sıcak kavanozlara dolduruyoruz ve kavanozları ters çevirip soğuyana kadar o şekilde bekletiyoruz. Soğuduktan sonra kuru ve serin bir yerde düz çevirerek muhafaza ediyoruz.  
        Kuru fasulye, bezelye, barbunya gibi sert ve pişmesi zaman alıcı bakliyatları ise düdüklü tencerede haşlayıp, süzdükten sonra soğutup, poşetleyerek buzluğa atabilirsiniz. 
        Vaktiniz ve yeriniz olursa, yeşil dolmalık biberleri ve yaprak sarması şeklinde hazırlayacağınız dolmaları saklama kabına ya da poşete koyduktan sonra istediğiniz zaman pişirmek üzere dondurucuya atabilirsiniz.

    taze fasulye

    5 Ağustos 2014 Salı

    Dilimizi Koruyalım


    Türkçemiz malum olduğuz üzere eski dillerden birisi ve eski bir dil olması münasebetiyle de birçok yabancı kelimeyi zamanla içine alarak kendi parçası haline getirmiş, kendisi ile özleştirmiş.

    Her ne kadar bazı yabancılar Türkçe’nin zor bir dil olduğunu düşünse de ben dilimizi seviyorum ve öğrenmenin de öğretmenin de kolay olduğunu düşünüyorum. En basitinden düşünürsek kolay kelime türetebiliyoruz, yada bir kelimeyi birden fazla manada kullanabiliyoruz.

    Benim bu yazıda üzerinde durmak istediğim konu dilimizin yabancılaştırılması, yabancı kelimelerle birleştirilmesi, mekan isimlerinin yabancılaştırılması. Çok uzağa gitmenize gerek yok, şöyle bir etrafınıza bakarsanız dilimizin yıpratıldığına dair örneklerle karşılaşabilirsiniz.

    Örneğin “Cafe Durak” gibi bir yer adı olduğunu düşünelim, neden yabancı kelime kullanıyoruz, yabancı kelimeler kullanıldığında o yer daha mı kaliteli oluyor? Hatta durumu biraz daha abartarak yabancı kelimeleri cümle içinde neden kullanıyoruz?
    Görsel ve işitsel yayın organlarında sıklıkla duyduğumuz “Talk showcu” neredeyse bir unvan haline getirilmemiş mi? Ya güle güle yerine bay bay demelerimize, çüüüz demelerimize ne demeli?

    Dilimizin en güzel yanlarından birisi olan yazılıdığı gibi okunması ya da eklemeli bir dil olması özelliğini neden yanlış kullanımlarla basitleştiriyoruz. Neden çevrim içiyim yerine online’ım diyoruz ?Tamam dilin canlı bir kavram olduğunu sürekli değişim halinde olduğunu kabul ediyorum ama yabancılaştırılmasını ya da yabancı kelimelerin Türkçeleştirilmesini doğru bulmuyorum.

    Gerçekten hiç hoş olmayan hatta komik yazılarla karşılaştığım oluyor.
    Simitçi yerine Smithçi diye bir yer adı olabilir mi? Türçe kelimelere bu şekilde İngilizce kelime görüntüsü verilmesine şaşırıp kalıyorum. Peki biz dilimizi koruyamazsak nasıl gelişen bir toplum, ülke haline geliriz, dilimizi nasıl yaygınlaştırırız, bunları düşünmek zorundayız.
    Dilimizin zenginleştirilmesi bakımından farklı dillerden kültürlerden etkilenilerek imla ve yazım kurallarına uygun bir şekilde yeni kelimelerin dağarcığımıza eklenmesi belki doğru olabilir ama alfabemizde olmayan harflerin kelimeler içinde kullanımı kabul edilebilir mi?

    Örneğin “Evet” yerine “Ewet” yazılması doğru olabilir mi?
    İşte bu tarz kullanımları doğru bulmuyorum, kullanmamaya dikkat etmeye özen gösteriyorum. Ve yazımı okuyanlardan rica ediyorum, dilimizi koruyalım, dilimize saygı gösterelim.
    * Sevgili Aslıcanım dilimize ne kadar çok önem verdiğini bildiğim için senin için yazdım...

    4 Ağustos 2014 Pazartesi

    Blog Deposu " Blog Sayfamı Takip Et Çekilişi"


    Blog sayfamı takip et çekilişi
    Merhaba arkadaşlar, Blog Deposu'nda uzun zamandır etkinlik düzenlemiyorduk ve bunun için abartmıyorum onlarca mail aldım.

    Bloglar birbirini kolayca takip edebilsinler diye bu çekilişi düzenlemeye karar verdim. Bu çekilişte ödül olarak, 1200'den fazla blog yazarının paylaşımda bulunduğu Blog Deposu Google plus topluluğumuzda, kazananlarının blog sayfalarına 6 ay boyunca direkt olarak link verilecektir. Bu çekilişi, katılan tüm adaylar arasından 9 blog kazanacaktır.

    1 Ağustos 2014 Cuma

    Kahve Telvesi

     

    Kahve ile aram pek yoktur ancak güzellik ve bakım üzerine eğitim almış olan kahve aşığı bir yakınımdan,  kahve telvesinin cilde çok yararlı olduğunu, içtiğimiz kahvenin telvesini atmayarak onunla yüzümüzü ve hatta ellerimizi yıkayabileceğimizi duyduktan sonra denemeye karar verdim.  Telveyi ıslak olan yüzüme ve ellerimin üzerine dairesel hareketlerle masaj yaparak uyguladıktan sonra yıkadım ve harika bir sonuç ile karşılaştım. Yüzüm ve ellerim tertemiz, parlak ve yumuşacık oldu. Sanırım kan dolaşımını arttırdığı için cilde bir parlaklık bir canlılık geliyor. Bu harika tepki neticesinde başka yararlarının da olabileceğini düşünerek küçük bir araştırma yaptım.
    Parlak Saçlar İçin: Kahve telvesini saçımıza sürerek yaklaşık 15-20 dk beklettikten sonra durulayarak haftada bir yapacağımız bu maske ile sağlıklı ve parlak saçlak elde edebiliyoruz.
    Temiz Mutfak Aletleri İçin: Kahve telvesini yağ ve kirleri temizlemek için kullanabiliyoruz.
    Güçlü Bitkiler İçin: Bitkilerimizin sulama suyuna kahve telvesi eklersek, nitrojen desteği sağlamış oluyoruz. Ayrıca bitkilerimizin etrafına kahve telvesi dökerek böceklenmesini engellemiş oluyoruz.
    Güzel Kokan Buzdolapları İçin: Buzdolabına yerleştireceğimiz bir fincan kahve telvesi ile kötü kokuları gidermiş oluyoruz.

    Kahve Telvesi

    24 Temmuz 2014 Perşembe

    Kıymetli Aşklar



       İnsanın karşısına gerçek aşkın çıkma şansı ne kadardır bilemem ama çıkanların ne kadar şanslı olduğunu bilmeleri açısından ben de kendimce birşeyler yazmak istedim.
     
       Düşünün bir kere, bir yuva kurup aynı evde aynı havayı soluyacaksınız ve o insan size öyle bir yakın olacak ki, herşeyinizi paylaşacaksınız, birbirinizi anlayacaksınız, birlikte güleceksiniz, birlikte üzüleceksiniz, birbirinize destek olacaksınız, acısıyla tatlısıyla bir ömür yaşayacaksınız.

       Bazen aynı evin içinde birbirinizi görmeyecek kadar yoğun olacaksınız ama onun orda olduğunu bilmek bile size huzur verecek, işte sevgi bana göre böyle birşey.

       Ve işte o sevgi öyle birşey ki sevdiğiniz yanınızda olmadığında yediğinizden birşey anlamazsınız, onsuz gittiğiniz yerin bir anlamı olmaz, istersiniz ki o hep yanınızda olsun.

       Ya aşk nedir, size göre sevginizin ölçütü var mı, herkesinkinden farklı mı, değerli mi, size göre sevgilerin en güzeli sizin sevginiz mi, onu sizden daha çok kim sevebilir diye mi düşünüyorsunuz?

        Eğer öyle ise işte siz sevginize de aşıksınız, sevdiğinize de…
     
       İşte böyle bir sevginin içinde, sizi en çok üzecek olan şeylerden birisi verdiğiniz değeri karşı taraftan görememek olacaktır. İstersiniz ki, sizi kırdığında bunu anlasın ve telafi etsin ama maalesef her zaman bu mümkün olmayabiliyor, sevdiğiniz kırdığını anlamayabiliyor, kendini haklı görebiliyor, ya da hatasını anlasa bile telafi etme yoluna gitmek yerine her şeyi oluruna bırakıyor. Her şeyi oluruna bırakmalı mı, nasılsa unutuyor diye beklemeli mi, kalbini kırmış olsam bile bir süre geçince yine her şey eskisi gibi oluyor diye düşünmeli mi, ben her zaman haklıyım düşüncesiyle umursamamalı mı, yoksa ne yapılanlar ne söylenenler unutulur bir gün mutlaka birikir ve büyük bir kalp kırıklığına dönüşür, gönlünde bir yara açar, üç günlük dünyada sevdiğimi kırmaya değer mi, onsuz kalsam nasıl yaşarım diye düşünerek kıymetini mi anlamalısınız.

       En doğrusu giden günlerin geri gelmediğini düşünerek sevdiğinize, sevginize biricik aşkınıza sahip çıkmak, değerini bilmek, kıymetini bilmek ve anı yaşamak.

       Sevdiğinizle kalın, sevgiyle kalın…


    aşk


     

    17 Temmuz 2014 Perşembe

    Sallanan Sandalye

       Böyle bir sandalyenin varlığını görmek için sanırım çok geç kaldım, acaba 16 aylık oğlumla bu sandalyede sallanabilir miyiz :) Bence yaramaz oğlum önce oturur sonra ayağa kalkmaya çalışır netice itibariyle üzülerek söylüyorum ki evet biz çok geç kaldık.  Bu tarz sallanan sandalye ya da koltuklar da sallanırken bebeği rahatlattığı için veya emzirirken anne için kolaylık sağladığı için kullanışlı olabiliyor. Aslında yeni doğduğunda odasında kullanmak üzere anneler için tasarlanan sallanan sandalyelerden almayı düşünmüştüm ama kısmet olmamıştı. Bu resimdeki sandalyenin anne açısından rahatlığı hakkında yorum yapabilmek için denemekte fayda var gibi görünse de, görünüş itibariyle bakıldığında hem anne hem de bebek aynı anda sallanabildiği için keyifli olmalı.
      
      Her ne kadar bebeği sallama taraftarı olmasam da insanın istemediği şey başına gelir ya, ben hala uyutma yöntemi olarak sallamaya devam ediyorum. Bebeğim yedinci ayına kadar gaz sorunu yaşadığı için biz onu rahatlatmak için sallamak durumunda kaldık. Bu nedenle sallanan bir beşik tercih ettik. Sallanmayı çok sevdiği ve  beşiğin sallanma hızı artık ona yeterliği gelmediği için salonumuzun ortasında kocaman bir salıncağımız var artık. 
      
       Benim gibi beyaz mobilyalardan hoşlananlar varsa ve bu tasarımın beyaz rengibi bulabilirlerse bebeklerinin odalarında çok şık duracağına eminim.
     


    Sallanan sandalye

    Kemik Suyunun Faydası Var Mı?

       Özellikle bebeğim olduğundan beri zaten asitli ve kafeinli içecekler ile bana zararlı olduğunu düşündüğüm yiyecekler ile arası olmayan ben beslenmeme daha bir dikkat eder oldum.
       Annem sağ olsun, sitemize haftalık olarak yakın bir köyden gelen sütçüden sütümüzü alıp yoğurduğumuzu yaptığı için, canım oğlum ve biz artık doğal yoğurt ile besleniyoruz. Yoğurdu çok sevmeme rağmen birçok hazır yoğurdu yiyemiyordum, böylesi bir durum çok iyi oldu.
       Bu arada İstanbul'da köy mü var, nereden çıktı demeyin, gerçekten var, hem de oturduğum semte çok yakın,  geçen yaz gittik gördük, sebze meyvemizi aldık, yaz sonuna doğru gidip kış için alışverişimizi yaparak  derin dondurucuyu doldurmayı düşünüyoruz.
       Asıl konumuz kemik suyuna gelirsek, annemden ve komşularımdan aldığım duyumlar üzerine oğlum altıncı ayını doldurup ek gıdalara geçtiğinden beri çorbalarına kemik suyu koyuyorum. İlk etapta kulaktan dolma bilgiler ile yola çııksam da daha sonra internet üzerinden yapmış olduğum araştırmalarda bazı kaynaklarda yararlı olduğu, bazı kaynaklarda bir yararının olmadığı bilgilerine ulaştım.
       Ben kemikleri güçlendirerek vücut direncini arttırdığını düşündüğüm için ayrıca çorba ve yemeklere de lezzet kattığını düşündüğüm için kullanmaya devam ediyorum.
       Nasıl kullanıyorsun diye sorarsanız güvendiğim bir marketten kemikleri aldıktan sonra ya daha sonra kullanılmak üzere buzluğa atıyorum ya da kaynatıp, soğuduktan sonra  küçük bir kepçe ya da huni yardımı ile buz torbalarına doldurup, torbalarımı buzluğa atıyorum. Kullanmak istediğimde üçer beşer, ne kadar ihtiyacım var ise kopartarak çorba ya da yemeklerimde kullanıyorum.
      Zaten çok az ve istemeyerek kullandığım , et ve tavuk tabletlerine de bu şekilde seve seve veda etmiş oldum.  
    Kemik suyu

    Not:  Aynı yöntemi tavuk suyu için de uygulayabilirsiniz. 

     

    14 Temmuz 2014 Pazartesi

    Menekşem sonunda açtı...


    Ofisimizin tek çiçeği olan menekşem çiçeklerini açtı.


    menekşe
     

    Naçizane iftar sofralarım



    Eşimle küçük ve mütevazi balkonumuzda bir iftar masası hazırladık, tüm gün Burakla oynamaktan yorgun düşen komşumuzun sevimli kızı Selocanı da çağırmayı unutmadık...
    İftar sofrası
    Yemeklerim bölümünde yer alan tava böreğini komşularıma bu sofrada ikram ettim...

    *Bir iftar akşamında davetsiz gelerek beni mutlu eden komşularım için hazırladığım tava böreği. 

    TAVA BÖREĞİ
    Malzemeler ve Yapılışı: Tavamı yağladıktan sonra bir tane yufkayı açtım, içine süt, sıvıyağ, erimiş tereyağı ve yumurta karışımının bir kısmını döktüm, üzerine bir yufkanın yarısını parçalayarak yerleştirdim, peynir maydanoz harcımı koydum ( bu harca yağda iyice öldürülen ve üzerine isot eklenen kuru soğan da ekleyebilirsiniz), yufkanın kalan diğer yarısını da koyduktan sonrasıvı  harcımdan biraz daha döktüm. Dışarı doğru sarkmış olan en alttaki yufkamı kapattım ve sıvı harcımın kalan kısmını da döktüm, tavamın kapağını kapatarak en kısık ateşte altı kızarana kadar pişirdim, piştikten sonra diğer yüzünü de çevirerek pişirin. Afiyet olsun.



    *Canım oğlum ve halasının kuzusu küçük mirayım için yaptığım doğal irmikli tereyağlı ve pekmezli kurabiyeler.

    İRMİKLİ KURABİYE
    Malzemeler ve Yapılışı:-2 çay bardağı un(Bir bardağını yulaf unu yapabilirsiniz)
    -1/2çay baradağı irmik
    -2 çay baradağı pirinç unu
    -4 yemek kaşığı tereyağı
    -2 yemek kaşığı pekmez (Arttırabilir ya da azaltabilirsiniz)

    1-Terayağı,un,pirinç unu,pekmez ve irmiği karıştırıp kulak memesi kıvamında hamur elde ediyoruz.
    2-Hamurdan istediğiniz büyüklükte parçalar kapartarak elinizle ya da kalıpla şekillendirin.
    3-Önceden ısıtılmış 175 dereceli fırında 20-25 dakika pişiriyoruz.pişen kurabiyeleri fırından çıkartıyoruz.

    Ben bir kısmını buzdolabı poşetine koyarak buzluğa attım, özellikle dışarı çıkarken yanıma bir kaç tane alıyorum, bebişkomun eline veriyorum, bebek arabasında gezdirirken kıtır kıtır yiyiyor. Afiyet olsun...
    Tava böreği ve irmikli bebek kurabiyesi


    9 Temmuz 2014 Çarşamba

    Ben geldim:)

    Merhaba,
    Bu benim ilk blogum ve ilk yayınım. Uzun zamandır yapmayı düşündüğüm halde vakit yetersizliğinden ancak buluşabildik. Güzel ve yararlı paylaşımlarla görüşmek üzere şimdilik hoşçakalın :)