6 Ocak 2015 Salı

Haydarpaşa

HAYDARPAŞA GARI
 
Sizlerle uzun yıllar çocukluktan itibaren uzun yıllar yaşadığım Haydarpaşa semtinin tarihi mimarisi, bağdat demiryolu hattının başlangıç istasyonu olarak II. Abdülhamid döneminde, Almanlar tarafından 1908 yılında inşaa edilen  Haydarpaşa Garı hakkında bilgi vermek istiyorum.

Anadolu'dan Avrupa'ya açılan bir kapıydı Haydarpaşa..Ya da yeşilçam filmlerinde merdivenlerden inerek vapura binilmesiyle İstanbula gelinmiş olunduğunun kanıtı, hayatı yenecek olmanın göstergesi, hayata tutunmanın, umudun ve elbette bana göre çocukluğumun adı Haydarpaşa...
 
Semt adını padişah III. Selim'in paşalarından Haydar Paşa'dan almış. Gar yerleşkesine Anadolu'dan gelecek veya Anadolu'ya gidecek vagonların ticari eşyalarını yüklemek veya boşaltmak için tesisler yapılmıştır. Hatta okuduğum ilkokul gar binasını inşa eden Alman ustaların çocukları için yatakhane ve okul olarak kullanılmıştır.  



II.Abdülhamid, istasyonun artık ihtiyaca cevap veremez duruma gelmesi nedeniyle yerine yeni bir gar binası ve tesisler yapılmasını istemeş olduğundan 30 Mayıs 1906 yılında garın inşaatına başlanmış ve gar 1908 yılında faaliyete geçmiştir.

Otto Ritter ve Helmuth Cuno adlı iki Alman mimarın öncülüğünde yapım islerini üstlenen inşaat firması tarafından, gar binası 21 m uzunluğundaki 1100 ahşap kazık üzerine oturtulmuştur. Mimarisi Prusya yeni-rönesans havasında gerçekleştirilmiştir. İki kolu farklı uzunlukta ve "U" şeklinde inşa edilen binanın iç avlusu kuzeye, deniz cephesi ise güneye bakacak şekilde konumlandırılmıştır.

Binanın ahşap çatısı tam bir Alman mimarisi havasında inşa edilmiştir, çatı hizasındaki saat Alman demiryollarının simgesi kartal kanadı ile süslenmiştir. İleriki yıllarda bu motif Türk demiryollarının simgesi olmuştur. İç süsleme ve vitraylar da Alman sanaçtı Linneman tarafından yapılmıştır.  

Bina 1917 de birinci dünya savaşı sırasında sabotaj nedeniyle çıkan bir yangın neticesinde büyük hasar görmüştür, yangının büyümesinde garın cephanelik olarak kullanılmasının da payı büyüktür. 1979 yılında Haydarpaşa açıklarında meydana gelen tanker kazasında yine büyük bir hasar görmüştür. 1983 yılında dış cephe ve iki kule restorasyonu bitmiştir.  

Özellikle filmlerin, çekimlerin uğrak yeri olarak, kavuşma sahnelerinin, umut ve özlemlerin vazgeçilmez bir durağı, başrol oyuncusu olmuştur.

Ayrıca perondan çıktıktan sonra rayların üzerinde Haydarpaşa türbesi vardır. Bir rivayete göre yaklaşık 100 yıl önce istasyonunun hareket amiri türbenin olduğu yerden tren rayı geçmesini istiemiş ve bu istek üzerine çalışmalar başlatmıştır. Ancak hareket amirinin rüyasına giren "Haydar Baba ''beni rahatsız etmeyin demiş ama yine de çalışmalar devam etmiştir. Hatta kepçenin kırıldığına dair de rivayetler vardır.

 



2 yorum:

  1. Merhaba Haydarpaşayı bende çok severim İstanbuldaki güzel yerlerden biridir. Bende de güzel bir anısı var. Bloğunuzu da çok beğendim ve takibe aldım. Bende beklerim sevgilerle..
    http://hayatimyolculuk.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim Funda ben de seni takibe aldım ve blogunu beğendim :)

    YanıtlaSil