KLASİK TEST
KURAMI NEDİR?
Gözlenen ile
gözlenemeyen arasındaki bağıntılar, bir başka ifade ile ölçülebilen
değişkenlerden gözlenemeyen değişkenlerin elde edilmesine dayanan yaklaşımlar
ölçmenin temel konularını oluşturmaktadır. Bu bağıntılar genel olarak iki
sınıfta ele alınabilir. Bunlardan birisi doğrusal diğeri ise doğrusal olmayan
bağıntıdır. Doğrusal bağıntılardan en yaygın olarak kullanılanı, klasik test
kuramı, doğrusal olmayan yaklaşımda ise örtük özellikler kuramıdır. Yani test
geliştirme sürecinde kullanılan ölçme ve değerlendirme yöntemlerinden birisi
klasik test kuramıdır. Test geliştirmede madde ve test istatistiklerini
kestirme açısından kullanılan
yöntemlerden birisidir.
Klasik test kuramı ölçme kümesi ile ölçülmek
istenen özellik arasındaki bağıntıyı açıklamaya yönelik (1) eşitliğinde verilen
regresif modeli temel almaktadır. Bu doğrusal bağıntı, gözlenen puanlar (x) ve
gerçek puanlar (t) arasındaki doğrusal bir model ile açıklanabilmektedir. Bu
nedenle gerçek puan modeli olarak ta adlandırılmaktadır.
Klasik test
kuramı, gerçek puanlar ile gözlenen puanlar arasındaki fonksiyonel bağıntıdan
yararlanarak doğrusal model kestirilmektedir. Ancak klasik test kuramında elde
edilen istatistikler üzerinde çalışılan veri kümesinden elde edilmesinden
dolayı veri kümesinin karakteristik özelliklerini taşımaktadır. Test puanları dağılımının normal olması
durumunda klasik test teorisinin madde güçlük indeksi (p) ve madde ayırıcılık
gücü(r) indeksidir. Test geliştirme istenilen niteliklere sahip bir test
oluşturma sürecidir. Bir test maddelerden oluştuğundan maddelerin nitelikleri
de test geliştirme sürecinde çok önemlidir. Hazırlanan test formu uygun bir
grup üzerinde denenir ve deneme uygulamasından elde edilen verilerden madde ve
test istatistikleri kestirilir. Bu istatistiklere dayanarak, istenilen
özellikteki maddeler seçilir ve geliştirilmek istenen test oluşturulur.
Günümüzde,
eğitim süreci boyunca öğrenciye ve eğitim sisteminin farklı öğelerine yönelik
karar verilme durumlarında sıklıkla testler kullanılmaktadır. Testlerin eğitim
sisteminde genel kullanım amaçları, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerinin
belirlenmesi, öğretim programının değerlendirilmesi, öğretimin etkiliğinin
belirlenmesi, öğrenme eksikliklerinin belirlenmesi ve öğrenci başarısının
değerlendirilmesi olmak üzere beş temel grupta toplanabilir. Testlerin eğitim
sürecindeki kullanım amaçlarından görüleceği üzere, farklı amaçlar için
geliştirilmiş testlerden elde edilen sonuçlar, eğitim sürecinde alınacak birçok
karara dayanak sağlamaktadır. Dolayısıyla, ancak testlerden elde edilen
sonuçların güvenilir ve geçerli olması durumunda, bu sonuçlar göz önüne
alınarak verilen kararların amaca hizmet edebilmesi mümkündür, aksi takdirde
verilen kararların isabetliliği şüphe çekici olacaktır.
Testlerden
elde edilen ölçme sonuçlarının güvenilir ve geçerli olması, test geliştirme
süreci basamaklarının uygun olarak izlenmesi ile sağlanabilir. Test geliştirme
süreci, ölçülmesi amaçlanan özelliğin belirlenmesi amacıyla, sistematik bir
yolla, ölçme aracının uygulanabilir hale getirilmesini ifade eder. Test
geliştirmenin en önemli basamaklarından birisi de maddelerin yazılmasıdır.
Maddelerin yazılabilmesi için öncelikle ölçülmesi amaçlanan özelliğin hangi
madde türü ile en uygun şekilde ölçülebileceğine karar verilmelidir. Bu işlem
tamamlandıktan sonra, uygun görülen madde türü veya türleri ile maddelerin
yazılmasına geçilebilir.
Maddeler,
testi oluşturan birimlerdir ve maddelerin kalitesi, içeriğinde bulunduğu testin
isabetli kararlara dayanak olacak sonuçlar sağlaması açısından büyük öneme
sahiptir. Maddeler ile ölçülmek istenen özelliğin diğer özellikler ile
karıştırılmadan ölçülmesi, o maddeden alınan puanların geçerli olmasını sağlar.
Bu durumun sağlanması için ölçme yapılacak grup, ölçülecek özellik anlamında
tanınmalı, grup içindeki olası bilişsel farklılıklar dikkate alınmalıdır.